[Müellif]; Evliya Çelebi Seyahatnamesi, [Tab-ı: Ahmed Cevdet], İlk Tâb-ı, 3. Cilt., ss. 250-251, Dersaadet’te.
“İkdâm Matbaası”, 1314 (1896)
Aynı yıl Çankırı’da 743 mahalle ve köy varken, XX. yy’ın başlarında sancağın genel nüfusu kadın 76.375 ve erkek 77.417 olmak üzere toplam 153.792 kişiydi. Nüfusun % 1’ini gayr-i Müslim ahali, kalanın ise Müslümanlar oluşturuyordu.
1867 yılında, ilk olarak, bugünkü Ziraat Bankasının temeli sayılabilecek Menafi-i Umûmiyye sandıkları Çankırı, Çerkeş ve Kalecikte de açılmıştır.
1869 yılında açılan hastane, bugünkü Çankırı Hastanesidir. Daha sonraki sâlnâmelerde de görüleceği gibi İnaç köyündeki bir dakik (un) fabrikasının geliri söz konusu hastanenin giderlerine ayrılmıştır.
1872 yılında, diğer sancaklarda olduğu gibi Çankırı Sancağında da Ziraat Komisyonu’nun oluşturulduğu, tarımda üretim çeşitliliğini arttırıcı yöntem arayışları içine girildiği ve bu amaçla tahıl üretiminin çeşitliliğini arttırıcı yöntem arayışları içine girildiği ve bu amaçla tahıl üretiminin ağırlıkta olduğu bölgede ilk defa düzenli olarak susam ve afyon tohumu ekiminin yapıldığı ve deneme maksatlı olarak bütün sancak dahilinde 20.000 adet dut fidanı ile 264.500 adet tütün fidanı dikiminin gerçekleştirildiği bilinmektedir. Aynı yıllarda merkez ilçede 20.000 adet cehri fidanı, Çerkeş Kazasında da afyon tohumuna ilâveten 33 kıyye (okka) kendir tohumunun ekimine başlanmıştır.
Balkan savaşı sonrası, gerek savaştan memleketlerine dönen askerler, gerekse muhacirlerle Anadolu’ya yayılan kolera, tüm kentleri olduğu gibi Çankırı’yı da etkilemiştir. Bu dönemde başta Çankırı–İskilip yolu olmak üzere Çankırı-Tosya, Çankırı-Ankara ve Çankırı– Kastamonu yollarında kordonlar oluşturularak şehir adeta karantina altına alınmıştır. Mutasarrıflık ve belediyenin koordinasyonunda, muvazzaf askerler ile halkın da katılımıyla bu salgın hastalık, mümkün olan en az kayıpla atlatılmıştır.
Çanakkale Savaşı sırasında eşlerini ve babalarını cepheye gönderen Çankırı kadınlar ve çocukları boş durmamış, kurdukları “Kengırı Askere Yardımcılar Derneği” ile satın aldıkları yün ipliğini Ankara’daki 5. Kolordu tarafından ödenmek üzere iplik yapıp çorap örerek söz konusu Kolordu merkezine göndermişlerdir.
Çankırı Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait sosyal ve siyasal tarihi için birincil derecede önemli kaynak, Çankırı Şer’iyye Sicilleri’dir. Halen Ankara Milli Kütüphane’de bulunan söz konusu Şer’iyye Sicilleri 76 defterden oluşmakta ve h. 1063-1330 (1653-1914) yıllarını kapsamaktadır. Çankırı Şer’iyye Sicilleri’nin transkripsiyonunun yapılması ve bugünkü dilimize çevrilmesi ile ilin tarihindeki bir çok karanlık nokta aydınlanmış olacaktır.
|