Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdil-i kıyafet yapıp gezmeye karar verir. Yanına baş vezirini de alarak yola çıkar. Az gidip, uz gidip bir derenin kenarına varırlar. Dere kenarında kan ter içinde çalışan bir ihtiyar görürüler. Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklamaktadır. Tebdil-i kıyafet yapan Padişah ihtiyari selamlar. -" Selamün aleyküm ey piri fani." -" Aleykümselam ey Serdar-ı Cihan". Padişah sorar: -" Altılarda ne yaptın ?" -"Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor sultanım" diye cevap verir yaşlı adam. Padişah gene sorar: -" Geceleri de mi kalkmadın ?" -" Kalktık kalkmasına amma, ellere yaradı" der ihtiyar. Padişah bu cevaba güler. -" Peki bir kaz göndersem yolar mısın ?" -" Elbette sultanım. Hem de hiç ciyaklatmadan." Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulurlar. Sultan vezirine döner. -" Ne konuştuğumuzu anladın mı Vezir?" diye sorar. -" Hayır padişahım" şeklinde cevap alınca Padişah sinirlenir. -" Ey vezir bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan tiz kelleni alırım." der. Korkuya kapılan baş vezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra kafadan olma telaşıyla dere kenarına koşar. İhtiyar adamı hala orada çalışıyor görünce derince bir oh çeker. Nefes nefese vezir. -" Ne konuştunuz siz padişahla" diye sorar. Hem merak hem de telaşla. Adam, baş veziri şöyle bir süzer. -" Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim." der sonra da. Vezir el mahkum yüz altını verir. "Sen padişahı, serdar-ı cihan, diye selamladın. Oysa ki kıyafetini değiştirmiş idi. Nereden anladın padişah olduğunu." -" Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi" diye cevaplar soruyu keseyi keyifle kuşağına yerleştirirken. Vezir şaşkın bir halde bu kez de -" Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor da ne demek." Diye sorar. Adam ikinci keseye uzatırken elini -" Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sormuştu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz" dedim. Vezir bir soru daha sordu yüzlüğü peşin peşin uzatırken ihtiyara. -" Geceleri kalkmadın mı ne demek oluyor pekala?" -" Çocukların yok mu?" diye sordu. Var, ama hepsi evlatlarımın kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, diye cevapladım." Bu gizemli konuşma sırasında hayretten hayrete düşen vezir son bir soru sormaya yeltenir; -"Her şeyi anladım da 'kaz gönderirsem yolar mısın?' dedi ya, Padişah o kaldı aklımda. "Peki onun anlamı neydi, çok merak ettim?" der. İhtiyar muzip muzip güler. -"Onu da sen bul..."
|